Avukatlık Bürosu

Insights
Sağlık Turizmi’nin Tarafları ve Bu Tarafların Yükümlülükleri
By
Sağlık turizminin tarafları; uluslarası sağlık turisti, uluslararası sağlık turizminde faaliyet yürütecek sağlık kuruluşu ve bu taraflar arasında köprü olan uluslararası sağlık turizmi aracı kuruluşudur.
Uluslarası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesine göre; sağlık turizminde faaliyet gösterecek olan aracı kuruluş ve sağlık tesisinin Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık turizmi yetki belgesi alması zorunludur. Sağlık turizmi yetki belgesi olmadan sağlık turizmi faaliyetlerinde bulunan aracı kuruluş ve sağlık tesisisinin faaliyetleri Bakanlık tarafından durdurulur.
Mevzuattaki şartları taşımayan bir sağlık tesisi sağlık turizmi kapsamında tıbbi hizmet sunamayacağı gibi, yeterlilik şartlarını sağlayıp gerekli yetki belgelerini almayan bir seyahat acentesi de sağlık turizmi alanında acentelik faaliyeti yürütemeyecektir.
Yasal düzenlemeler kapsamında, sağlık hizmeti sunumu bakımından ruhsatlandırılmış ancak sağlık turizmi yetki belgesine sahip olmayan sağlık tesislerinin, mesleki ve ticari faaliyet alanları sağlık turistleri bakımından Yönetmelik ile sınırlandırılmıştır. Bu doğrultuda, yetki belgesinin zorunluluğu hakkındaki düzenleme, Yasaların verdiği yetkinin Yönetmelik ile sınırlandırılıyor olması bakımından Anayasal kanunilik ve yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık yönüyle eleştirilmektedir.
1. Uluslararası Sağlık Turisti
Uluslararası sağlık turisti, ilgili Yönetmelik’te; “Uluslarası sağlık turizmi ve turistin sağlığı kapsamında sağlık hizmeti alan hasta” olarak tanımlanmıştır. Çalışmamızın başında da ifade ettiğimiz üzere, yurtdışından geçiçi bir süreliğine sağlık hizmeti almak amacı ile gelen ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup yurt dışında ikamet eden gerçek kişilerin aldıkları her türlü sağlık hizmeti ile bunlarla ilgili destek hizmetleri sağlık turizmi faaliyeti kapsamında kabul edilmektedir.
Her ne kadar, Yönerge’de bu kişiler için “hasta” kavramı kulanılmış olsa da, Yönetmelik’te bu kişilerin “sağlık turisti” olarak tanımlanmalarının sebebi, bu kişilerde sadece hasta olma şartının aranmamasıdır. Sağlık turizmi kapsamında seyahat eden turistler yalnızca hastalık veya sakatlık durumuna bağlı olmayan, güzelleşme amaçlı estetik operasyonlar, saç ekimi gibi tıbbi taleplerinin yanında, sağlığın korunması veya geliştirilmesi amaçlı termal turizm, spa ve wellness turizmi veya öz bakım ihtiyaçlarının giderilmesini amaçlayan yaşlı sağlığı turizmi ve engelli turizmi gibi sağlık turizmi çeşitlerinden faydalanmaktadır. Tüm bu sebeplerden terminolojik olarak hasta olma şartı aranmadığından, daha kapsayıcı bir kavram olan sağlık turisti kavramı daha isabetli olmuştur.
Sağlık turizmi hukuku sadece sağlık hizmeti almak isteyen kişileri değil, bu kişilerin yanındaki refakatçileri ve yakınlarını da kapsamaktadır. Özellikle aracı kuruşların kendisinden hizmet alan sağlık turistlerinin yanlarındaki refakatçi ve yakınlarına danışmanlık, tercüme, ulaşım, konaklama ve transfer gibi ihtiyaçları ile ilgili de yükümlülükleri bulunmaktadır.
Yönetmelik’te “turistin sağlığı” ise “Ülkemizde herhangi bir nedenle gecici olarak bulunan yabancıların, ülkemizde bulundukları sırada ani gelişen hastalıklarda ve acil durumlarda sağlık hizmeti alması” olarak tanımlanmıştır. Sağlık turizminde bireyin asıl amacı sağlık hizmeti almak için ülkemize seyahat etmek iken, turistin sağlığı kavramı başka amaçlarla Türkiye’ye gelmiş olan yabancıların acil sağlık hizmeti ihtiyaçlarını veya Türkiye’de bulundukları sürede geçirdikleri hastalıklara ilişkin sağlık hizmeti ihtiyaçlarını kapsamaktadır. Bu sebeple sağlık turizmi ve turistin sağlığı olarak ayrılan bu iki kavramın birbirleriyle karıştrılmaması elzemdir.
Sağlık turizmi bakımından ancak Sağlık Bakanlığı’nca sağlık turizmi için yetkilendirilmiş sağlık tesislerince sağlık hizmeti verilebiliyorken, turistin sağlığı kapsamında bu şart aranmamaktadır. Ayrıca, sağlık turizmi faaliyeti bakımından Sağlık Bakanlığı’nca belirlenmiş bir asgari ücret tarifesi bulunmaktadır. Ancak, bu tarife turistin sağlığı kapsamında sunulan sağlık hizmetleri için uygulanmaz.
2. Uluslararası Sağlık Turizminde Faaliyet Yürütecek Sağlık Kuruluşları
Uluslarası sağlık turizmi sağlık tesisi Yönetmelik’te “Sağlık tesisi ruhsatına sahip olan ve Bakanlıkça uluslarası sağlık turizmi yetki belgesi verilen kamu, üniversite ve özel sağlık kuru ve kuruluşu” olarak tanımlanmıştır.
Sağlık turizmi kapsamındaki tıbbi faaliyetler ancak bu alanda yetkilendirilmiş sağlık tesisi tarafından gerçekleştirilebilir. Sağlık turizmi hizmetinde, hem sağlık tesisinin hem de aracı kuruluşun yetkilendirilmiş olmaları gereklidir.
Türkiye’de sağlık hizmeti vermek üzere ruhsatlandırılmış hastane, muayenehane, tıp merkezi, poliklinik, rehabilitasyon merkezi ve geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama merkezlerinin tamamı, sağlık hizmet sunucuları olarak uluslararası sağlık turizmi sağlık tesisi yetki belgesine başvurma hakkına sahiptirler.
Sağlıkta Kalitenin Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik doğrultusunda hastanelerde yılda bir kez kalite denetimi gerçekleştirilmektedir. Denetim Sağlık Bakanlığı tarafından önceden eğitim almış kişiler tarafından “Sağlıkta Kalite Standartları” belge seti kapsamında yapılır. Yapılan denetim sonucunda hastanelerin ya da sağlık tesislerinin 100 üzerinden bir puan verilir. 85 puan ve üstü alan hastanenin ya da sağlık tesisinin bir yıl sonra sadece kendisi tarafından öz değerlendirmesi yapılır ve Sağlık Bakanlığı bu değerlendirmeyi dikkate alır. Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik ekinde “Sağlık tesisi başvuru tarihinden veya denetiminden önce yapılan son sağlıkta kalite standartları değerlendirmesinden asgari 85 puan almış olmalıdır" şeklinde bir hüküm bulunmaktadır. Bu nedenle kalite puanı, sağlık turizmi konusunda yetki belgesi almak için bir ön koşul olmaktadır. Bu surette belgesi olmayan hastanelerin veya diğer sağık tesislerinin sağlık turizmi konusunda uluslararası sözleşme yapmaları mümkün değildir.
Tıbbi sürecin icrasında sorunluluk tümüyle sağlık tesisindedir. Bundan dolayı tıbbi faaliyetlerin icrası ile ilgili uyuşmazlıkların muhatabı da sağlık tesisi olacaktır.
Uluslarası sağlık turisti bir sağlık turizmi aracı kuruluşu vasıtası ile sağlık tesisine ulaşabileceği gibi doğrudan sağlık tesisi ile de iletişime geçebilir. Bu durumda, sağlık turisti ile ilgili iş ve işlemler ile iletişim sürecini sağlık hizmetleri birimi yürütür. Bu sebeple sağlık turizmi yetki belgesi alınabilmesi için ilgili sağlık tesisinin Yönetmelik’teki şartlara uygun olarak uluslarası sağlık turizmi birimi oluşturması gereklidir. Sağlık tesisinin, bir hekim veya uzman hekiminin uluslarası sağlık turizmi birim sorumlusu olarak görevlendirerek İl/İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bildirmesi gerekmektedir.
Ayrıca, sağlık tesislerinin uluslarası sağlık turistinin, tedavi göreceği hekimlerin mesleki geçmişleri hakkında bilgi alabileceği bir internet sitesi alt yapısına sahip olması gerekmektedir. Sağlık turistine, sağlık tesisine gelmeden önce, tedavi göreceği hekim ve/veya hekimlerin hastalığı ile ilgili geniş bilgi alabileceği ve tedavi planını öğrenebileceği iletişim ve bilgi akış sistemi sağlanmalıdır.
Sağlık tesisi, sağlık turistinin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uygun bir şekilde işlemeli ve Sağlık Bakanlığı’nca düzenlenen usul ve esaslara uygun bir şekilde merkezi sağlık veri sistemine aktarmalıdır.
3. Uluslararası Sağlık Turizm Aracı Kuruluşu
Sağlık turizmi acentaları sağlık turizminde aracı firma olarak tanımlanmaktadır ve İngilizce’de ‘facilitator’ diye anılır. Facilitator kelimesi “Başkalarına yardımcı olan veya işleri kolaylaştıran kişi ya da kurum" anlamına gelir. Dolayısıyla bu kurumlar sağlık turizminde hizmet talep eden ile hizmet sunucuları arasında irtibat sağlayan kişi ya da kurumlar olarak görülür.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nda düzenlenen hekimlere iş getirme yasağı, ve Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 14. maddesindeki “Hekim, hasta sağlamak amacıyla aracı kişilerden yararlanamaz.” hükümleri ile kural olarak, hekim veya sağlık tesisisinin sağlık hizmeti sunumu için aracı kişilerden yaralanması hukuka aykırıyken sağlık turizmi mevzuatı bu kurala istisna getirmiştir. Yetkilendirilmiş uluslarası sağlık turizmi aracı kuruluşları, sağlık turizmi alanında yetkilendirilmiş sağlık tesislerine hasta yönlendirmeleri kapsamında aracılık yasağı dışında tutulmuşlardır. Ayrıca sağlık turizmi aracı kuruluşları, uluslarası sağlık turistini ülkemize getirmek için yurt dışına yönelik reklam ve pazarlama faaliyetleri gerçekleştirebileceklerdir. Ancak bu reklam ve pazarlamanın ne şekilde yapılacağı; hangi dilde ve hangi hedefe yönelik olması gerektiği, bu kapsamda hazırlanacak internet sitelerinin içeriklerinin nasıl olması gerektiği gibi hususlar mevzuatta sınırlandırılmıştır.
Uluslararası sağlık turizmi aracı kuruluşu Yönetmelik’te de belirtildiği üzere, özel bir şirket olarak kurulan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yetkiledirilen A grubu seyahat acenteleridir. Bu kuruluşları, diğer seyahat acentelerinden ayrıran en önemli fark sağlık turizminde faaliyet göstermek üzere Sağlık Bakanlığı tarafından verilen sağlık turizmi yetki belgesi ile yetkilendirilmiş olmalarıdır.
Uluslarası sağlık turizmi aracı kuruluşu, uluslarası sağlık turisti ile Türkiye’de anlaşmalı olduğu sağlık turizmi alanında yetkilendirilmiş sağlık tesisi arasında aracılık yapmakla görevlendirilmiş olup, hiçbir şekilde sağlık hizmettinin sunumu yani tıbbi faaliyetin icrası kapsamında görev yapamaz. Aracı kuruluşun, sağlık turistini, sağlık turizmi alanında yetkilendirilmiş olmayan bir sağlık tesisisine yönlendirmesi sorumluluğunu doğuracaktır.
Sağlık turizmi hizmeti sunmak üzere Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizm Kurulu (SATURK) tarafından belirlenen acentaların tarafsızlık, doğru ve yeterli bilgi aktarımı, sağlık turistinin tercihlerine öncelik verilmesi, teknik yeterlilik ve güvenilirlik kriterlerinin sağlanması, kişisel verilerin korunması ve doğru biçimde aktarılması gibi birtakım yükümlülükleri söz konusudur.
Sağlık turizmi aracı kuruluşlarının tarafsızlık yükümlülüğü, sağlık turistlerinin talepleri konusunda yönlendirilirken, sağlık kurumları açısından tarafsız olunmasını ve özellikle bir veya birkaç sağlık kurumuna yönlendirme suretiyle sağlık turistine baskı yapılmamasını ifade eder.
Doğru ve yeterli bilgi aktarımı yükümlülüğü, sağlık turizmi aracı kuruluşlarının aydınlatma yükümlülüğünden kendilerine düşen pay olarak nitelendirilebilir. Sağlık turizmi aracı kuruluşları, sağlık tesislerinin sunduğu hizmet grupları açısından yeterli ve detaylı bilgiyi sağlık turistine sunmalı ve bilgi paylaşımında bilimsel olarak kabul edilmiş ve tüm taraflarca kolayca anlaşılabilir standart bir dil ve kontrol listesi kullanmalıdırlar. Uluslararası sağlık turistleri ile iletişim kolaylığının sağlanması amacıyla sağlık kuruluşlarının web sitesi aracılığıyla da bilgilendirme yapılması gereklidir. Makul bir maliyet hesaplaması ve tedavi planının yapıldığının gösterilebilmesi için, sağlık tesisinin ve aracı kuruluşun fiyat politikasına dair bilgiler aracı kuruluş tarafından öncelikli olarak sağlık turistlerine aktarılmalıdır. Tıbbi müdahale veya işlem sonrası gerekli ise, rehabilitasyon programlarına yönelik bilgiler de sağlık turistleriyle paylaşılmalıdır. Gerekli avans ödemeleri ve ödeme yöntemlerinin yanı sıra iade politikası ve herhangi bir sorun ortaya çıkması halinde tedaviye devam edilme olasılığı koşulları aracı kurum tarafından açıkça belirtilmelidir.
Aracı kurum, sağlık turistlerine doğru ve yeterli bilgi aktarımında bulunduktan sonra, hastanın tercihlerine öncelik vermeli, yönetilecek sağlık turizmi süreci boyunca sağlık turisti tercihleri doğrultusunda hareket etmelidir. Sağlık tursiti, sağlık tesisi ya da hekim tarafından önerilen varsa tüm tedavi alternatifleri hakkında aracı kurum tarafından bilgilendirilmeli, kararlaştırılmış tedavi planı hakkında sağlık turistlerinden onay alınmalıdır.
Aracı kurumların tüm bu süreç boyunca görüş ve önerilerde bulunurken tıbbi teknoloji ve tıbbi bilimsellik açısından yeterliliği olan sağlık çalışanı kadrolarına sahip bulunmaları (bu sağlık çalışanları uluslarası sağlık turistinin operasyon ve tedavi sürecine katılmaması gerekmektedir), teknik yeterlilik ve güvenilirlik kriterlerinin sağlanması açısından önem arz etmektedir. Kanaatimizce, tıbbi faaliyete katılmayıp, sadece acentelik işinde daha başarılı olunması gibi motivasyonlar ile mesleki bilgi sahibi olması ve konuya hakimiyeti bakımında örneğin bir hemşerilik mezunu bir kişi çaıştırabilinir. Ancak bu çalışanın, tıbbi operasyonun icrasına ve bizzat tedavi sürecine katılması acentenin yetkisiz ve ruhsatsız olarak sağlık hizmeti vermesi anlamına gelerek mezuata aykırılık teşkil eder. Bu durumda, acente idari ve adli mercilerce yaptırıma tabi tutulacağı gibi; aynı zamanda ortaya çıkabilecek zarardan sağlık kuruluşu olmayan acentenin tazminat sorumluluğu da doğabilecektir.
Aracı kurumların yönlendirme yapacakları ya da sağlık turisti ve yakınları ile birlikte yönetecekleri süreçte sağlık turizmi yetki belgesine sahip hastaneleri tercih etmesi, acentenin sağlık tesisinin belirleme bakımından edimini sözleşmeye uygun şekilde ifa etmiş kabul edilmesi için yeterli olacaktır.
Tıbbi bilgilerin ve sağlık turisti verilerinin hastane tarafından alındığının ve değerlendirildiğinin teyidi, kişisel verilerin korunması ve doğru biçimde aktarılması yükümlülüğü açısından aracı kurumlarca sağlık turistine verilmelidir. Sağlık turisti, gerek hastane ve hasta verilerinin değiş tokuş güvenliği ve gerek hastanedeki veri işlemleri hakkında bilgilendirilmelidir. Tele-tıp ve/veya web temelli kanallar da dahil olmak üzere, tedaviler için yapılacak ön hazırlıklara ilişkin olarak hastanelere tıbbi veri sağlanması süreçlerinin tümü sağlık turisti ile paylaşılmalıdır.
Sağlık turizmi aracı kurumları sağlık turistiyle, yönlendiricilerle, sigorta şirketleriyle ve hastaneyle sürekli iş birliği içerisinde bulunarak, seyahat düzenlemeleriyle, seyahat süreciyle ve sağlık turistinin hastaneye kabul ve kalışıyla ilgili yukarıda açıklananlar da dahil olmak üzere tüm hazırlıkların yerine getirilmesini ve sürekliliğini temin etmek ile yükümlüdür.